Yenilikçi düşünce yeteneği, farklı düşünceler arasında bağ kurabilme yeteneğidir.

Sürekli olarak yeni birşeyler yapmayı düşünmek, problem çözmekten keyif almak, her projenin yeni bir maceraya dönüşmesi…

Bilgisayar programcılığı belki de yenilikçi düşünmek, yenilik yapmak yada halk arasındaki adı ile “İCAT ÇIKARTMAK” için yapabileceğiniz en güzel mesleklerden bir tanesi. Nede olsa yaptığınız yenilikleri kullansa bile insanlar arkanızdan “MUCİT” yakıştırması yapıp, “İmkan verilse uçak yapar bu, ufakkende böyle zekiydi zaten” şeklinde dalga geçmiyor.

Peki nedir bu yenilikçi düşünce (Creative innovation / innovative thinking) dedikleri işin sırrı ?

Yenilikçi düşünebilmek için öncelikle sürekli birşeyleri geliştirmeye odaklanan bir yapıda olmak gerekiyor. Yenilikçi kişilikleri diğerlerinden ayıran en önemli özellik olarak “Yenilikçi kişiler yenilik yaratabilmek için daha fazla düşünüyor.” diyor Harvard Yetkili Abileri.

Gerçekten bu iş bu kadar basit mi ? Sadece daha fazla düşünmek yeterli mi ?

Aslında evet basit görünüyor ama olayın gelişimi hiç basit değil. Yenilikçi olanlar, olmayanlara göre %50 daha fazla yaratıcı düşünceler geliştirmek için çaba sarfediyorlar. İşin daha ilginç bir yanı ise; Kendisini yenilikçi/yaratıcı olarak tanımlayan kişiler zamanlarının toplamda %48 lik bölümünü yenilikçi/yaratıcı düşüncelere ayırıyorlar. Oysa gerçek anlamda yenilikçi/yaratıcı olan bir kişi zamanının %70-80 gibi önemli bir bölümünü yaratıcı çözümler geliştirmek için harcıyor.

Bu kişilerin en güçlü özelliği ise düşündükleri arasında bir ilişkilendirme yapabiliyor olmaları. Örneğin bir bilgisayar programcısı, belgesel kanalında seyrettiği bir vahşi yaşam belgeselindeki hayvanların sürekli tekrar ettikleri hareketleri programlarının bir bölümünde algoritma olarak yeniden tasarlayarak verimli hale getirebiliyor.

Sektörleri gözetmeksizin bir araştırma yapıldığında görüşülecek kişilerin %70-90 gibi bir bölümü farklı şekilde düşünmenin (ne yazıkki ülkemiz gençleri için bırakın farklı düşünmeyi, DÜŞÜNMENİN..) “yorucu ve rahatsız edici” olduğunu söylüyor.

Eğer basit gördüğünüz geliştirme ve yeniliklere bakış şekliniz “Kolay bu, ne var bunda, bende yaparım bunu !” şeklinde ise size düşünmenizi öneririm. En azından yapılan işin basitliğine saygı duymanız gerekir.

Çünkü en iyi innovasyonlar kullanımı en basit olanlardır. O basitliği ortaya çıkartabilmek için ise kendinize sürekli olarak “Nasıl daha basit ve kullanışlı hale getirebilirim ?” diye sormanız, kendinizi yorgun dahi hissetseniz düşüncenizin peşinden koşmanız gerekir.

Hepinize bol düşünceli günler…