Bir spor salonunun camında bir reklam; zayıf ve bronz tenli bir kadın, hemen yanında şu yazıyor:
"Bu yaz, denizkızı mı olmak istersiniz, yoksa bir balina mı?"
Afişteki mankenin fiziksel özelliklerinden çok uzak olan orta yaşlı bir kadın, spor salonunun reklamına sesli bir cevap veriyor:
Balina olmak isterim ...
Başta garip gelebilir ama aşağıdaki bilgileri okuduğunuzda belki sizde farklı düşüneceksiniz :
Balinaları arkadaşları asla yalnız bırakmazlar, yunuslar, deniz aslanları, meraklı insanlar..
Aktif bir cinsel yaşamları vardır, hamile kalır, sevimli bebek balinalar doğururlar.
Denizde yüzer, oynarlar. Polinezya adalarının mercan kayal ıkları gibi muhteşem yerleri görme şansına sahiptirler.
Balinalar harika şarkı söylerler, CD'leri bile vardır.
Bazı insanlar dışında, onlara zarar vermek isteyecek tek bir varlık yoktur.
Dünyada herkesin sevdiği, koruduğu ve hayran kaldığı şahane hayvanlardır.
Peki ya denizkızları ?
Öncelikle, denizkızı diye birşey yoktur.
Var olsalardı da kimlik karmaşası sebebiyle psikolog kapılarında sıra oluştururlardı. Balık mısın? İnsan mı?
Cinsel hayatları yoktur. Yanlarına yaklaşan erkekleri öldürüyorlar, nasıl olabilir ki? hem, iyice bir bakın, gerekli donanım nerede?
E, sonuç olarak çocukları da olmaz. Zaten balık kokan bir kadını kim ister ki?
Sonuç?
Bende balina olmayı tercih ederim.
Medya sadece zayıf insanların güzel olduğunu savunuyor ama ben doyasıya dondurma yemeyi, beni heyecanlandıran insanlarla güzel bir akşam yemeğinde sohbet etmeyi, arkadaşlarımla çikolata paylaşmayı çok
seviyorum.
Zamanla kilo alıyoruz; çünkü, kafamıza o kadar çok bilgi yüklüyoruz ki yer kalmıyor ve bedenimizin diğer bölümlerine yerleşmeye başlıyor. Yani, biz kilolu değiliz, inanılmaz kültürlü, eğitimli ve mutluyuz.
Bugünden itibaren, aynaya bakıp da kıçımı gördüğümde, şunu düşüneceğim:
"Allah'ım ne kadar da akıllıyım!"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder